Tamer Çilingir / Devrimci Karadeniz
Satıcı : Kemalistler
Alıcı: Fransız ve İngiliz Sabun Firmaları
Satılan: 50.000 insan kemiği
Tarih: 1924
13 Aralık 1924 tarihinde Mudanya Limanından aldığı yükü Marsilya’ya götürmek üzere yola çıkan Zan adlı İngiliz gemisi Selanik Liman’ına girdi. Aktarma yapılacak yüke dair herhangi bir rapor düzenlenmemişti. Gizli bir kargo idi. Ancak bu aktarma sırasında liman işçileri 400 ton ağırlığındaki bu gizemli yükün, insan iskeletleri olduğunu farkettiler.
Görevliler duruma müdahale ederler ancak kısa bir süre sonra ’’yukardan gelen’’ talimatla yük açık denize doğru yol almaya başlar.
1924 yılının Aralık ayında Selanik’te yayın yapan Makedonya adlı gazetinin manşeti ’’KEDERLİ YÜK’’ diye atılır.
Newyork Times ise aynı haberi 23 Aralık 1924 tarihinde ” İnsan Kemiklerinin Taşındığı Bir Yükün İnanılmaz Hikayesi ” başlığıyla sunar: Haberde, Marsilya’ya giden bir İngiliz gemisinin limanda yaşanan kargaşa nedeniyle 400 ton insan kemiği taşıdığı ve bu kemiklerin Mudanya’dan alındığını söyler. Bu kemiklerin büyük ihtimalle katledilen Rumlara ait olduğunu ve bu geminin dolaşımını engellemek için soruşturma emri verilmesi gerektiğini aktarır.
”PARIS, Dec 22, — Marseilles is excited by a weird story of the arrival in
that port of a ship flying the British flag and named Zan carrying a
mysterious cargo of 400 tons of human bones consigned to manufacturers there.
The bones are said to have been loaded at Mudania on the Sea of Marmora and
to be the remains of the victims of massacres in Asia Minor. In view of the
rumors circulating it is expected that an inquiry will be instigated.
that port of a ship flying the British flag and named Zan carrying a
mysterious cargo of 400 tons of human bones consigned to manufacturers there.
The bones are said to have been loaded at Mudania on the Sea of Marmora and
to be the remains of the victims of massacres in Asia Minor. In view of the
rumors circulating it is expected that an inquiry will be instigated.
[1] _New York Times_, December 23, 1924, page 3, column 2 (bottom)”
Yunan makamlar bu konuya dair hiçbir soruşturma açmazlar, sessiz kalırlar. Zira İngiliz ve Fransız alıcılar rahatsız edilmek istenmemektedir.

Aynı haber Fransız gazetesi ’’Midi’’de de yayınlanır.
Yanıtlanması gereken soru, bu 50 bin insan iskeleti kime aittir. Anti emperyalist kurtuluş savaşı verdiklerini iddia eden Kemalistlerin, 1924 yılında İngiliz ve Fransız devletiyle ya da şirketleriyle nasıl bir ilişkisi vardır?
Bu ortaya çıkan bir durumdur. Ortaya çıkmayan daha ne kadar insan iskeleti satışı yapılmıştır acaba?
İnsanları katletmek, onların mallarına mülklerine el koymak ve ardından cesetlerini satıp para kazanmak!.. Bu nasıl bir ahlakın ürünüdür?
Vlassis Agtzidis adlı bir tarihçi ulaşmış bu bilgilere. Konuya dair yazdığı makalesine şöyle başlıyor:
Soykırım kurbanlarının kalıntılarının korkunç sömürüsü : 13 Aralık 1924 Pazar günü Selanik, Küçük Asya Felaketinin tarih sayfalarında en bilinmeyen yönlerinden birine ev sahipliği yapmıştı

Kaynaklarını sıralıyor Agtzidis: Eleftherotypia, Newyork Times ve Fransız Midi gazeteleri, Hervé Georgelin’in ” Smyrna tahribine yönelik Fransız arşivlerindeki uyumsuzluk” başlıklı makalesi, Elias Venezi adlı bir tanığın anlatımlarından alıntının yapıldığı” No:31328 Köleliğin Kitabı ” adlı bir kitap.

’’Küçük Asya Felaketiyle gelen şok edici bir hikaye: Ticari Kemik ‘’ başlığının ardından soruyor Agtzidis; ‘’Kurbanların kalıntıları faillerin için zenginlik kaynağı olabilir mi?’’
‘’ Kurbanların yağa sabuna dönüştürüldüğüne dair bir söylenti vardı Birinci Dünya Savaşı döneminden itibaren. Özellikle de Naziler tarafından krematoryumdaki öldürülen Yahudiler ile çok yaygın bir söylenti idi bu ama İkinci Dünya Savaşı sonrasında söylenti değil, inanca dönüştü.’’ diyor.
Yahudi yönetmen Eyal Ballas’ın ‘’Sabun’’ adlı bir filminden de bahsediyor Vlassis Agtzidis ayrıca Raul Hilberg adlı bir yazarın Nazi imha endüstrisi için Nazilerin sadece kurbanları yakma sürecini hızlandırmak için insan yağı kullandıklarından bahsettiğini aktarıyor…
Böylece, sadece Kemalistlerin batılı arkadaşlarına ” endüstriyel kullanım ” için kemik satarak kurbanlarının kalıntılarını istismar edebilmek ayrıcalığına sahip olduklarını söylüyor.

Konuya dair tarihçi Vlassis Agtzidis’in makalesinde bir bölümü İngilizceye çevrilerek pontosworld.com adlı sitede 17 Ağustos 2013 tarihinde yayınlamıştır.
http://pontosworld.com/index.php/genocide/2013-08-17-12-43-25/1268-did-the-kemalists-sell-the-bodies-of-dead-greeks-to-make-soap
http://kars1918.wordpress.com/2013/09/17/kemalist-french-british-merchants/Tarihçi Vlassis Agtzidis’in kendisine ait web sitesinde Elence yayınlanan belgeler de mevcuttur.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder